Wednesday, February 25, 2009

Acayiplik


Oncelikle "Turkiye'de cok fazla kiro var yaaaa" lafini ozumsemis insanlar kesinlikle Tiflis'e gelmeliler ki donduklerinde o kirolara sarilip ozlemlerini gidersinler..

Tamam bizde de sokakta yuruken cekirdek yiyenler; ozellikle askerde bi kosede oturup ufak capli cekirdek kabugu tepecikleri yaratanlar var. Ama her yerde de yapilmaz ki bu densizlik!!! Bari metroda yuruyen merdivenden inerken, yolculuk ederken, apartmanda asansor beklerken, sinemada bilet kuyrugundayken yeme su zikkimi; yiyorsan da kabugunu yerlere atma degilmi!! Yok kardesim, mutemadien her tarafta kabuklar, bos "Tadim" ambalajlari vs..

Onu gectim, sokakta tukurmeye geldim. Sagolsun Gurcu dostlarim, yolda yururken kafami asagi eydigim her anda beni balgam goruntusuz birakmiyorlar. Belkide memleket hasretiyle yanip tutusmayim diye yapiyorlardir. Hatta yukarda bahsettigim o cekirdek yenilen kapali mekanlarda da tukuruk eylemlerine hic utanmadan devam ediyorlar..

Diger bir kendini bilmezlik de genc arkadaslarin olur olmaz yerlerde (ozellikle kalabalik ortamlarda) cep telefonundan bir muzik acip, hoparlorun sesini sona getirip, hatta avuclarinin icine alip (subwoofer havasi vererek) ufak capli djlik deneyimleri yasamalari :)

Cogunuza bahsettigim gibi araba fiyatlari burada ciddi anlamda ucuz. Yaklasik 10000 dolara 2002/2003 model bir cip (mesela Cherokee) alabiliyorsunuz. Pekala bir kaza yaparsaniz ne oluyor?!? Ayni sekilde arabayi kullanmaya devam ediyorsunuz. O yuzden arabalarin %50 sinde on ya da arka tampon yok, camlari kirik ve koli bandiyla kapatma yontemi mutemadiyen uygulaniyor ( polis arabalari da buna dahil ).

Unutmadan, dilencilere para vermek cok onemli!!!! Yasli-genc, sakat-saglam farketmez :)

Thursday, February 12, 2009

Yemekler

Gurcu yemekleri pek de guzel diyemem. Yani daha dogrusu benim gibi copluk mideli birine bile acayip geldigine gore artik siz dusunun gerisini :)
En cok yenilen yiyecekleri "Hacapuri". Hacapuri orta boy pizza buyuklugunde icinde peynir olan bir hamur. Butun yemeklerinde oldugu gibi peynirleri de cok tuzlu. Ayrica yemeklerinin bol yagli ve bol domuzlu oldugunu da soylemekte fayda var.
Ozellikle domuz yemekten cekinenlerin gitmesi gereken tek bir yer var, o da Turk lokantalari!! Ya da benim gibi birini yanlarina alip yemekleri test ettirecekler :)
Sabahlari kahvalti icin su boregi ve pogaca bulmak mumkun ama genelde kahvalti saatlerinde degil, saat 10 civarinda cikiyor. Cunku Gurculer mesaiye saat 10 da basliyorlar. Devlet daireleri de buna dahil.
Icki konusunda tabiki cogu insanin da bildigi gibi dunyaca meshur saraplari var ve hakikaten cok guzel. Zaten diger eski Sovyet ulkelerinin aksine burda insanlar votka icmek yerine sarap iciyorlar!..

Thursday, February 5, 2009

Heykeller uzerine

Gurcistan' da tas isciligi ve heykel sanati cok gelismis. Aslinda halkin sanata ilgisi ust duzeyde demek daha dogru olur. Bazi parklarda, yerel ressamlar, heykeltraslar kendi eserlerini sergileyip satiyorlar ve cogu ciddi anlamda zevk sahibi ve enteresan eserler. Sakin bizim versiyonlarini dusunmeyin. Bir kac orneginin resimini ekliyorum..






Wednesday, February 4, 2009

Baslarken





























Sonunda yazicak ve resim ekleyecek bir bilgisayar bulabildim. Henuz bir laptop alamadigim icin baskalarindan dileniyorum mecburen. Adamlarda kredi karti olayi yok denecek kadar az, ayrica laptoplarin tamamina yakini rusca isletim sistemli!!
Neyse anlatmaya baslayim artik. Baku'den ilk geldigim gun gayet vasat (hatta kotu) bir otele, planlama muhendisi bir arkadasin odasina yerlestim. Otelde acayip bir sekilde sadece tuvalette internet cekiyordu. O yuzden siklikla tuvalete giriyordum :P bir hafta icerisinde 2 oda degistirdim otelde ve en sonunda evime yerlestim. Su anda 5 metre tavanli, 4 odali devasa evimizde 3 kisi kaliyoruz. Neyseki ev surekli tertemiz, simsicak. Digiturk' umuz bile var :)
Is yerine sabahlari araba gelip birakiyor. Is yerinde surekli mobilize durumdayim, herhangi bir masam yok. Ama Tekfen'deki ithalat ihracatcilarin genel kaderinin bu oldugunu biliyordum. Yinede keyfim yerinde. Gun icerisinde en fazla 2 saat aktif isim oluyor. Gerisinde muhabbet, cay ve sigara..
Is cikislarinda anlasmali bir Turk lokantasina yemege gidiyoruz, ordan da metroyla eve..

Tiflis'den biraz bahsetmek gerekirse (daha biraz bahsedicek kadar bilgim var); insanlari cogunlukla lazlara benziyor, kocaman burunlari var ( benim gibi ), ingilizce bilen sayisi pek az, iki bulvar disinda binalarin cogu eski ve yikik cunku paralari yok, dindarlar!! Zaten para edecek hicbir seyleri yok. Her tarafta kumarhane var, bakkalda bile!!! Gece hayati bu fakirliklerine ragmen gercekten cok iyi. Ciddi anlamda kaliteli barlari ve cafeleri var ve iyi muzik caliyor. DJ olayindan ziyade canli muzik calan yerler fazlalikta. Beni tek hayal kirikligina ugratan en buyuk sey Beatles Bar'in techno ve R&B calan bi mekan olmasi :D
Neyse size buranin en buyuk kilisesinin, en cok takildigim barin ve bi kac guzel binanin fotograflarini koyuyorum. Zamanim oldukca anlatmaya devam edecegim..